Tükürük Bezi Tümör ve Kanserleri
Tükürük, ağızda üretilen saydam ve yapışkan bir sıvıdır ve içerdiği su, mineraller ve enzimler sayesinde pek çok önemli görevi yerine getirir. Ağız sağlığını koruyarak dişleri ve ağız içini temizler, çürük oluşumunu engeller. Sindirim sürecine katkıda bulunur; yiyecekleri yumuşatarak yutmayı kolaylaştırır ve sindirimi destekler. Ayrıca, dil ve dudak hareketlerini kolaylaştırarak konuşmayı mümkün kılar. Tat alma duyumuz üzerinde de önemli bir rol oynar, yiyeceklerin lezzetini algılamamızı sağlar.
Tükürük Bezleri
Tükürük, tükürük bezlerinde üretilir. Büyük tükürük bezleri (parotis, submandibular, sublingual) ve küçük tükürük bezleri olmak üzere ikiye ayrılır. Büyük bezler, kulağımızın önü, çene altı ve dil altında yer alırken, küçük bezler ağız içinde daha yaygındır.
Tükürük Bezi Kanseri
Tükürük bezlerindeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşan kötü huylu tümörlere tükürük bezi kanseri denir. Genellikle yavaş büyür ancak erken teşhis edilmezse çevre dokulara ve diğer organlara yayılabilir.
Tükürük Bezi Tümörlerinin Belirtileri
- Yüzde şişlik: Özellikle kulak önü veya çene altında belirgin bir şişlik.
- Ağızda kitle: Ağız içinde hissedilen sert bir kitle.
- Yüz felci: Yüz kaslarında güçsüzlük veya felç.
- Kulak ağrısı: Sürekli veya ara sıra oluşan kulak ağrısı.
- Yutkunma güçlüğü: Katı veya sıvı yutmada zorlanma.
- Ses değişikliği: Ses kısıklığı veya boğukluk.
Tükürük bezlerinde oluşan tümörler, iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) olarak sınıflandırılabilir. Her iki tür tümörün de belirtileri ve etkileri farklılık gösterir.
İyi Huylu Tükürük Bezi Tümörleri
İyi huylu tükürük bezi tümörleri genellikle uzun bir süre boyunca yavaşça büyür ve çoğu zaman ince bir zarla çevrilidir. Bu tür tümörler genellikle ağrıya neden olmaz, ancak eğer bir ağrı hissedilirse, bu durum tümörün büyüklüğüne veya çevredeki dokulara yaptığı baskıya bağlı olabilir. Ayrıca, iyi huylu tümörler çevre dokulara ya da diğer organlara yayılmazlar.
Kötü Huylu Tükürük Bezi Tümörleri (Kanser)
Kötü huylu tükürük bezi tümörleri ise, iyi huylu olanlara kıyasla daha hızlı büyüme eğilimindedir. Bu tümörler çevredeki dokulara ve lenf bezlerine yayılabilir, hatta akciğer, karaciğer veya beyin gibi uzak organlara metastaz yapma riski taşır. Büyüdükçe çevre dokulara baskı yaparak ya da sinirleri etkileyerek ağrıya neden olabilir. Bunun yanı sıra, bulundukları bölgedeki sinirler ve kan damarları gibi yapıların zarar görmesine yol açarak yüz felci veya yutma güçlüğü gibi işlevsel bozukluklara neden olabilirler.
Kısaca, iyi huylu tükürük bezi tümörleri genellikle yavaş büyür, ağrısızdır ve çevre dokulara yayılmazken, kötü huylu tümörler (kanser) daha hızlı büyür, ağrıya neden olur, çevre dokulara ve diğer organlara yayılabilir.
Tükürük Bezi Tümör ve Kanserlerinin Teşhisi
Tükürük bezi kanseri, erken teşhis edildiğinde daha başarılı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu nedenle, şüphelenilen her durumda bir uzmana başvurmak önemlidir.
Teşhis Süreci
Teşhis süreci hastanın şikayetlerinin, tıbbi geçmişinin ve yaşam tarzının detaylı bir şekilde incelenmesiyle başlar. Bu süreçte öncelikle anamnez alınır, ardından fizik muayene yapılır. Fizik muayenede kulak önü, çene altı veya ağız içindeki şişlikler dikkatlice değerlendirilir. Şişliğin boyutu, sınırları, sertliği ya da yumuşaklığı ve çevre dokulara yapışıklığı gibi özellikler incelenir.
Teşhisi netleştirmek için görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Bilgisayarlı tomografi (BT), tümörün boyutunu, yerleşimini ve çevredeki dokularla ilişkisini ortaya koyarken, manyetik rezonans görüntüleme (MR) tümörün dokusu ve çevresindeki sinirlerle olan bağlantıları hakkında daha ayrıntılı bilgi sağlar.
Kesin tanı için biyopsi yapılır. Bu işlem sırasında şişlikten alınan küçük bir doku örneği mikroskop altında incelenir ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Son aşamada, kanser hücrelerinin tümörden ne kadar uzaklaştığı ve diğer organlara yayılıp yayılmadığı belirlenerek evreleme yapılır. Bu bilgiler, tedavi planının daha etkili bir şekilde hazırlanmasını sağlar.
Teşhiste Neden Biyopsi Önemlidir?
Biyopsi, tükürük bezi kanserinin kesin teşhisi için en önemli yöntemdir. Alınan doku örneği, patolog tarafından incelenerek kanser hücrelerinin varlığı, türü ve evresi belirlenir. Bu sayede tedavi planı kişiye özel olarak oluşturulur.
Teşhisin Önemi
Erken teşhis, tükürük bezi kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını artırır. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli durum olduğunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak önemlidir.
Sık Sorulanlar
Tükürük bezi tümörleri tehlikeli midir?
Tükürük bezi tümörleri genellikle iyi huylu yapıya sahiptir. En sık görülen tür, parotis bezi tümörleridir ve bu tümörler genellikle yavaş ilerler, diğer bölgelere yayılım göstermez. Ancak, nadir de olsa, tedavi edilmediği takdirde iyi huylu tümörlerin zamanla kansere dönüşme riski bulunmaktadır. Bu nedenle, tükürük bezinde oluşan tümörlerin erken dönemde değerlendirilmesi ve uygun tedaviye başlanması oldukça önemlidir.
Kötü huylu (malign) tükürük bezi tümörlerinde ise erken teşhis ve tedavi sürecine hızlı bir şekilde başlanması, tedavinin başarısını önemli ölçüde artırmaktadır. Özellikle kulak önü, çene altı gibi bölgelerde şişlik, yutmada zorluk, yüz bölgesinde uyuşma veya hissizlik gibi belirtiler fark edildiğinde en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gereklidir.
Benign tükürük bezi tümörü ne anlama gelmektedir?
Benign tükürük bezi tümörleri, genellikle 50-70 yaş aralığında yavaş büyüyen kitleler şeklinde ortaya çıkar. Bu tümörlerin tanısında fizik muayene ve radyolojik görüntüleme önemli bir rol oynar. Ancak, ince iğne biyopsisi, tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunun belirlenmesinde kritik öneme sahiptir ve tedavi planı bu sonuca göre oluşturulur.
Malign tükürük bezi tümörü ne anlama gelmektedir?
En sık görülen iyi huylu tükürük bezi tümörü, mikst tümör veya pleomorfik adenom olarak adlandırılan bir türdür. Bu tümörler genellikle 30-60 yaş aralığında ve daha çok kadınlarda görülmektedir. Benign tümörlerin tedavisinde genellikle cerrahi yöntem tercih edilir. Ameliyat sırasında tümörün yer aldığı tükürük bezi tamamen çıkarılır. Eğer parotis bezi tümöründe sadece yüzeyel lob etkilenmişse, cerrahi işlemde sadece bu bölge alınır ve derin lob korunur.
Kötü huylu tükürük bezi tümörleri, tümörün büyüme hızı, yayılma eğilimi ve yapısal değişim derecesine göre düşük, orta ve yüksek dereceli olarak sınıflandırılır. Yüksek dereceli tümörler, daha saldırgan bir yapıya sahip olup çevre dokulara, boyun lenf bezlerine yayılma ve uzak organlara metastaz yapma riski taşır.
Malign tükürük bezi tümörlerinde tedavinin ilk basamağı cerrahidir. Ameliyat sırasında, tümörün çevresindeki sağlıklı dokular da kapsanarak geniş bir çıkarma işlemi gerçekleştirilir. Ancak tümörün etkilenmediği durumlarda, yüz siniri ve dilin duyusunu sağlayan sinirler gibi hayati yapılar korunur. Eğer boyun lenf bezlerinde tümör sıçraması saptanmışsa veya sıçrama riski yüksekse, ameliyat sırasında lenf bezleri de çıkarılır (boyun diseksiyonu).
Tükürük bezi kanseri yüz felcine sebep olur mu?
Yüz hareketlerini kontrol eden fasiyal sinir, en büyük tükürük bezi olan parotis bezinin içinden geçer. Eğer parotis bezinde oluşan kötü huylu tümörler (malign tümörler) derin loblara yayılıp fasiyal siniri etkilerse, bu durum yüz felcine yol açabilir. Ancak ameliyat sırasında kullandığımız yüksek teknoloji ürünü sinir monitör cihazları sayesinde tükürük bezi tümörü ameliyatlarında oluşabilecek yüz felci riski oldukça düşük seviyelere inmiştir.