Gırtlak Kanseri
Gırtlak kanseri, boğazımızda yer alan ve ses çıkarmamızı sağlayan gırtlak bölgesinde ortaya çıkan kötü huylu bir tümördür. Bu bölgedeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşur.
Belirtiler
Gırtlak kanserinin en belirgin ve ilk görülen belirtisi genellikle ses kısıklığıdır. Bu durum, ses tellerinin tümör tarafından etkilenmesi ve normal şekilde titreyememesinden kaynaklanır. Ses kısıklığının yanı sıra aşağıdaki belirtiler de görülebilir:
- Yutma güçlüğü: Gıdaları yutarken zorlanma veya ağrı hissi.
- Öksürük: Sürekli veya ara sıra görülen, genellikle kuru bir öksürük.
- Boğaz ağrısı: Kalıcı veya ara sıra ortaya çıkan boğaz ağrısı.
- Kilo kaybı: Açıklanamayan ve istemsiz kilo kaybı.
- Nefes darlığı: Özellikle egzersiz sırasında veya dinlenme halinde nefes almada zorluk çekme.
- Kulak ağrısı: Kulakta yanma veya ağrı hissi.
- Ağız kokusu: Sürekli ve kötü bir ağız kokusu.
Nedenleri
Gırtlak kanserinin en önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Sigara dumanındaki zararlı maddeler, gırtlak hücrelerine zarar vererek kansere yol açabilir. Bunun yanı sıra, alkol tüketimi, genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları ve zararlı kimyasallara maruz kalma gibi faktörler de risk faktörleri arasında sayılabilir.
Gırtlak kanseri erken teşhis edildiğinde tedaviye daha iyi yanıt verir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız mutlaka bir doktora başvurmanız önemlidir.
Gırtlak Kanseri Risk Faktörleri
Gırtlak kanseri, yaşam tarzı ve çevresel faktörler tarafından büyük ölçüde etkilenebilen bir hastalıktır. En önemli risk faktörleri şunlardır:
- Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve alkol, gırtlak kanserinin en büyük tetikleyicileridir. Özellikle uzun süreli ve yoğun tütün ve alkol kullanımı, riskini önemli ölçüde artırır.
- Genetik Yatkınlık: Ailesinde gırtlak veya baş-boyun kanseri öyküsü olan kişilerde bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Genetik faktörler, bireyin kansere karşı duyarlılığını etkileyebilir.
- Yaş: Gırtlak kanseri genellikle orta yaş ve üzerindeki kişilerde görülür. Yaş ilerledikçe hastalık riski artar.
- Cinsiyet: Erkeklerde gırtlak kanseri görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır. Ancak, kadınlarda sigara kullanımının artmasıyla bu fark azalmaktadır.
- HPV Virüsü: Human Papilloma Virüsü (HPV) olarak bilinen bu virüs, özellikle bazı türleri, gırtlak kanserine neden olabilir.
- Mesleki Maruziyet: Bazı mesleklerde kullanılan talaş, kurum, asbest gibi zararlı maddelere maruz kalmak da risk faktörleri arasındadır.
- Diğer Faktörler: Kötü ağız hijyeni ve reflü hastalığı gibi durumlar da gırtlak kanserine yatkınlığı artırabilir.
Gırtlak Kanseri Belirtileri
Gırtlak kanseri, ses kutusu olarak da bilinen gırtlakta başlayan ve çeşitli belirtilerle kendini gösteren ciddi bir hastalıktır. Bu belirtiler, diğer sağlık sorunlarıyla da karışabileceği için erken teşhis büyük önem taşır.
En sık görülen belirtiler şunlardır:
- Ses kısıklığı: Gırtlak kanserinin en karakteristik belirtisi, uzun süreli ve giderek kötüleşen ses kısıklığıdır. Bu durum, ses tellerinin tümör tarafından etkilenmesi ve normal şekilde titreyememesinden kaynaklanır. Ancak ses kısıklığına neden olan birçok başka faktör de vardır (örneğin, soğuk algınlığı, aşırı ses kullanımı).
- Yutma güçlüğü: Gırtlak kanserinde yutma sırasında zorlanma, ağrı veya boğazda takılma hissi gibi şikayetler görülebilir. Bu durum, tümörün yemek borusunu daraltması veya sinirleri etkilemesi nedeniyle ortaya çıkar.
- Kilo kaybı: Açıklanamayan ve istemsiz kilo kaybı, gırtlak kanserinin ileri evrelerinde sık görülen bir belirtidir. Yutma güçlüğü ve beslenme bozuklukları, kilo kaybına neden olabilir.
- Nefes darlığı: Tümörün büyüyerek nefes borusunu daraltması, nefes almada zorluk ve hırıltılı solunum gibi şikayetlere yol açabilir.
- Kulak ağrısı: Gırtlak kanserinde, özellikle tümörün sinirleri etkilemesi durumunda kulak ağrısı görülebilir.
- Boyunda şişlik: Boyun bölgesinde ele gelen bir şişlik, gırtlak kanserinin bir belirtisi olabilir.
- Kanlı öksürük: Gırtlak kanserinde, öksürükle birlikte kan gelmesi görülebilir.
Önemli Not: Bu belirtiler, her zaman gırtlak kanserine işaret etmez. Soğuk algınlığı, alerji, reflü gibi daha basit rahatsızlıklar da benzer belirtilere neden olabilir. Ancak, bu belirtiler uzun süre devam ederse veya giderek kötüleşirse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erken teşhis, gırtlak kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilmesi için çok önemlidir.
Gırtlak Kanseri Teşhisi
Gırtlak kanserinin erken teşhisi, başarılı tedavi için büyük önem taşır. Bu nedenle, şüphelenilen durumlarda vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerekir.
Teşhis Süreci
- Doktor Muayenesi: Doktor, hastanın şikayetlerini dinler, tıbbi geçmişini değerlendirir ve fizik muayene yapar. Boğaz, bademcikler, dil ve boyun bölgesi dikkatlice incelenir.
- Flexible Laringoskopi: Burun yoluyla ince bir tüp yardımıyla gırtlak ve ses tellerinin incelendiği bir yöntemdir. Genellikle lokal anestezi altında yapılır.
- Laringoskopi: Ağız yoluyla yapılan bir yöntemdir. Gırtlak ve ses telleri daha detaylı incelenir. Genellikle genel anestezi altında yapılır.
- Video Laringostroboskopi: Ses tellerinin hareketlerini daha detaylı incelemek için kullanılan bir yöntemdir.
- Biyopsi: Şüpheli görünen bölgeden küçük bir doku parçası alınarak mikroskop altında incelenir. Bu, kesin tanı için en önemli yöntemdir.
- Görüntüleme Tetkikleri: Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve PET gibi görüntüleme yöntemleri, tümörün büyüklüğü, yayılımı ve çevre dokularla ilişkisi hakkında bilgi verir.
Teşhis Sürecinde Neler Yapılır?
- Hastanın Hikayesi: Doktor, hastanın şikayetlerini detaylı bir şekilde dinler. Özellikle ses kısıklığının ne kadar sürdüğü, yutma güçlüğünün olup olmadığı gibi bilgiler önemlidir.
- Fizik Muayene: Doktor, boğazı, boyun bölgesini ve lenf bezlerini muayene eder.
- Endoskopi: Llaringoskopi gibi endoskopik yöntemlerle gırtlak doğrudan görüntülenir.
- Biyolojik Örnek Alımı: Şüpheli bir bölgeden küçük bir doku parçası alınarak biyopsi yapılır. Bu doku, patolog tarafından incelenerek kanser hücrelerinin varlığı araştırılır.
- Görüntüleme Tetkikleri: Tümörün büyüklüğü, yayılımı ve çevre dokularla ilişkisi hakkında daha detaylı bilgi almak için BT, MR veya PET gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır.
Neden Teşhis Önemlidir?
Erken teşhis, gırtlak kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını artırır. Bu nedenle, yukarıda belirtilen belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz – baş ve boyun cerrahisi uzmanına başvurması önemlidir.
Gırtlak Kanseri Evreleri Nelerdir?
Gırtlak kanseri evresi, tümörün büyüklüğü, bulunduğu yer ve vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığı gibi faktörlere göre belirlenir. Evreleme, tedavinin planlanması ve hastanın prognozunun belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
0. Evre: Kanser hücreleri sadece gırtlağın iç yüzeyindedir ve henüz derin dokulara yayılmamıştır.
1. ve 2. Evreler: Tümör küçük olup, gırtlağın dışına yayılmamıştır. Erken evre olarak kabul edilir.
3. Evre: Tümör büyümüştür, gırtlak hareketlerini kısıtlamıştır.
4. Evre: Kanser, gırtlak dışındaki organlara (tiroit bezi, soluk borusu, yemek borusu gibi) yayılmıştır. Bu, hastalığın en ileri evresidir.
Boyun Diseksiyonu Ameliyatı
Gırtlak kanserinde, kanser hücrelerinin boyundaki lenf bezlerine yayılması sıklıkla görülen bir durumdur. Bu nedenle, gırtlak kanserinin cerrahi tedavisinde, kanserli hücrelerin vücutta yayılmasını önlemek amacıyla boyun diseksiyonu adı verilen bir ameliyat uygulanabilir.
Boyun diseksiyonu, boyundaki lenf bezlerinin ve bazen de çevresindeki kas, sinir gibi dokuların cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu ameliyat, kanserin lenf bezlerine yayılıp yayılmadığını belirlemek ve kalan kanser hücrelerini vücuttan uzaklaştırmak için yapılır.
Ameliyatın Gerekçeleri ve Riskleri
- Kanser Yayılımını Önleme: Lenf bezleri, kanser hücrelerinin vücutta yayılmasında önemli bir rol oynar. Boyun diseksiyonu, bu yayılmayı önlemek için yapılan önemli bir adımdır.
- Yan Etkiler: Ameliyat, çıkarılan doku miktarına ve hastanın genel durumuna bağlı olarak farklı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler arasında kulakta uyuşma, alt dudakta hareket kaybı, dilde hareket ve his kaybı, omuzda hareket kaybı, boyun ve kolda hareket kaybı gibi durumlar sayılabilir.
- Radyo terapi: Boyun diseksiyonu ameliyatından sonra, kalan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla radyoterapi uygulanabilir.
Ameliyatın Gerekliliği
Boyun diseksiyonu, her gırtlak kanseri hastasında gerekli değildir. Ameliyatın yapılıp yapılmamasına, tümörün büyüklüğü, evresi, lenf bezlerine yayılımı ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörler etkili olur.
Ameliyat Sonrası
Ameliyat sonrası dönemde, hastanın iyileşmesi için dikkatli bir takip ve rehabilitasyon süreci uygulanır. Fizik tedavi, yutma güçlüklerinin giderilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması için önemlidir.
Gırtlak Kanseri Cerrahi Tedavileri
Gırtlak kanseri tedavisinde cerrahi yöntemler sıklıkla tercih edilir. Tümörün büyüklüğü, evresi ve hastanın genel sağlık durumu göz önüne alınarak farklı cerrahi yaklaşımlar uygulanabilir.
Endoskopik (Lazer) Cerrahi
Lazer cerrahisi, özellikle tümörün küçük ve yerel olduğu erken evre kanserlerde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Minimal invaziv bir teknik olması nedeniyle ağız yoluyla gerçekleştirildiği için büyük kesilere ihtiyaç duyulmaz. Lazer kullanımı, kanama riskini önemli ölçüde azaltırken genellikle hızlı bir iyileşme süreci sağlar. Bu yöntemle yapılan ameliyatlar, çoğu durumda konuşma ve yutma fonksiyonlarını korur ve bu alanlarda belirgin bir bozulma yaşanmaz.
Cerrahi işlem genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası hastanede kalış süresi ise tümörün boyutuna ve cerrahi işlemin kapsamına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Larenjektomi (Gırtlak Alınması) Ameliyatı
Kısmi larenjektomi, tümörün boyutuna göre gırtlağın yalnızca bir kısmının alındığı bir cerrahi işlemdir. Bu işlem, boyunda küçük bir kesi yapılabilir veya ağız yoluyla gerçekleştirilebilir. Nefes almak için bazen boyunda küçük bir delik açılabilir. Konuşma ve yutma fonksiyonlarında geçici bozulmalar yaşanabilir.
Total larenjektomi ise tüm gırtlağın çıkarılmasını içeren bir operasyondur. Bu durumda, nefes almak için boğazda kalıcı bir delik açılır. Hastanın ses telleri artık olmayacaktır ancak konuşmanın sağlamanması için protez takılabilir. Artık ameliyatların çoğunda gırtlak alındıktan sonra konuşma protezi takılmakta. Ayrıca, yutma, tat ve koku alma gibi fonksiyonlarla ilgili sorunlar ortaya çıkabilir.
Hastanın yeniden iletişim kurabilmesi için farklı yöntemler kullanılır:
- Özofagus Konuşması: Yemek borusunu bir hava deposu gibi kullanarak ses üretme yöntemidir. Bu yöntem, ses terapisti desteğiyle öğrenilebilir ancak ses kalitesi doğal ses kadar iyi olmayabilir.
- Elektronik Gırtlak: Boğazın dışına yerleştirilen küçük bir cihaz sayesinde hastanın ses çıkarması sağlanır. Bu cihaz, hava üreterek yapay bir ses oluşturur.
- Ses Protezleri: Boğazda yapılan küçük bir açıklığa yerleştirilen protezler sayesinde hava akımı oluşturulur ve hastanın konuşması sağlanır. Bu yöntem, daha doğal bir ses elde etmeye yardımcı olur.
Hangi Yöntem Daha Uygun?
Hangi konuşma yönteminin kullanılacağı, hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın türü, yaş ve psikolojik durumu gibi faktörlere bağlı olarak doktor tarafından belirlenir. Ses terapisti desteği, hastanın yeni konuşma yöntemine uyum sağlamasında önemli bir rol oynar.
Cerrahi Seçimi
Hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına, tümörün büyüklüğü, yerleşimi, evresi, hastanın genel sağlık durumu ve tercihleri gibi birçok faktör etki eder. Cerrah, hastanın durumunu değerlendirerek en uygun tedavi yöntemini belirler.
Ameliyat Sonrası
Cerrahi sonrası dönemde, hastanın iyileşmesi için dikkatli bir takip ve rehabilitasyon süreci uygulanır. Konuşma terapisi, yutma güçlüklerinin giderilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması için önemlidir.
Gırtlak Kanseri Tedavisinde Radyoterapi ve Kemoterapi
Gırtlak kanseri tedavisinde cerrahi yöntemlerin yanı sıra radyoterapi ve kemoterapi de sıklıkla kullanılan yöntemlerdir. Bu tedavi yöntemlerinin seçimi, tümörün büyüklüğü, evresi, hastanın genel sağlık durumu ve diğer faktörlere göre belirlenir.
Radyoterapi
Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini yok eden bir tedavi yöntemidir. Gırtlak kanserinde, radyoterapi aşağıdaki durumlarda kullanılabilir:
Erken evre kanserlerde, tek başına veya cerrahi ile birlikte uygulanabilir. Ameliyat sonrası, tümörün tamamen çıkarılamadığı durumlarda veya kanser hücrelerinin tekrarlama riskini azaltmak amacıyla tercih edilebilir. İleri evre kanserlerde ise kemoterapi ile birlikte kullanılarak daha etkili sonuçlar elde edilir.
Radyoterapinin yan etkileri arasında yorgunluk, ciltte kızarıklık veya koyulaşma, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve şişme gibi belirtiler yer alabilir.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini durduran veya yok eden ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Gırtlak kanserinde kemoterapi genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır.
Ameliyat öncesinde, tümörün boyutunu küçültmek için kullanılabilir. Ameliyat sonrasında ise kanser hücrelerinin tekrarlama riskini azaltmak amacıyla tercih edilir. İleri evre kanserlerde, kemoterapi radyoterapi ile birlikte kullanılarak daha etkili sonuçlar elde edilir. Son yıllarda geliştirilen hedefe yönelik ilaçlar, kemoterapinin yan etkilerini azaltırken etkinliğini artırmaktadır.
Tedavi Seçimi
Hangi tedavi yönteminin veya yöntemlerinin kullanılacağı, hastanın genel sağlık durumu, tümörün özellikleri ve evresi gibi birçok faktöre bağlıdır. Doktor, hastanın tüm bu özelliklerini değerlendirerek en uygun tedavi planını oluşturur.
Gırtkak Kanseri Hakkında Merak Edilenler
Gırtlak Kanserinin İlk Belirtileri Nelerdir?
Gırtlak kanserinin en sık görülen ilk belirtisi ses kısıklığıdır. Ses tellerinin tümör tarafından etkilenmesi sonucu seste belirgin bir değişiklik yaşanır. Ses kısıklığına ek olarak, aşağıdaki belirtiler de gırtlak kanserine işaret edebilir:
- Yutma güçlüğü: Yemek yerken boğazda takılma hissi, ağrı veya yutkunurken zorlanma
- Boğaz ağrısı: Sürekli veya ara sıra ortaya çıkan boğaz ağrısı
- Öksürük: Kuru veya balgamlı öksürük
- Kilo kaybı: Açıklanamayan ve istemsiz kilo kaybı
- Nefes darlığı: Özellikle yorucu aktivitelerde nefes almada güçlük
- Kulak ağrısı: Gırtlak kanserinin ilerlemiş evrelerinde görülebilir
- Boyunda şişlik: Boyun bölgesinde ele gelen bir şişlik
Hangi Doktora Gidilmelidir?
Bu belirtilerle karşılaşan kişilerin öncelikle bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurması gerekmektedir. KBB uzmanları, gırtlak hastalıklarının teşhis ve tedavisinde uzmanlaşmış doktorlardır. Özellikle gırtlak kanserinin teşhis ve tedavisi için baş boyun cerrahisi konusunda deneyimli bir KBB uzmanının tercih edilmesi önemlidir.
Neden KBB Uzmanı?
- Gırtlak, KBB uzmanlarının ilgi alanına girer: Gırtlak, kulak, burun ve boğaz gibi organların hepsi KBB uzmanlarının inceleme alanındadır.
- Teşhis ve tedavi deneyimi: KBB uzmanları, gırtlak hastalıklarının teşhisi ve tedavisi konusunda uzun yıllar deneyim sahibi olurlar.
- Cerrahi uzmanlığı: Baş boyun cerrahisi konusunda uzmanlaşmış bir KBB uzmanı, gerekirse cerrahi müdahaleyi de gerçekleştirebilir.
Gırtlak Kanseri Dereceleri Nelerdir?
Kanser hücrelerinin normal hücrelere olan benzerliği ve büyüme hızları, kanser derecesini belirler. Bu değerlendirme, kanser hücrelerinin mikroskop altında incelenmesiyle yapılır.
- Düşük Dereceli Gırtlak Kanseri: Kanser hücreleri, normal hücrelere daha benzer özelliklere sahiptir. Genellikle yavaş büyürler ve vücudun diğer bölgelerine yayılma olasılıkları daha düşüktür.
- Yüksek Dereceli Gırtlak Kanseri: Kanser hücreleri, normal hücrelerden çok farklıdır. Hızlı büyürler ve vücudun diğer bölgelerine yayılma olasılıkları daha yüksektir.
Gırtlak Kanseri Sonrası Beslenme Nasıl Olmalı?
Gırtlak kanseri tedavisi gören kişiler, tedavi sürecinde ve sonrasında beslenme konusunda bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Radyoterapi, kemoterapi veya cerrahi gibi tedavi yöntemleri, yutma güçlüğü, ağız içi yaralar, tat alma bozuklukları ve kilo kaybı gibi sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, gırtlak kanseri tedavisi gören hastaların beslenmelerine özel dikkat etmeleri gerekmektedir.
Ameliyat Sonrası Beslenme
Gırtlak kanseri ameliyatı sonrası, özellikle büyük bir ameliyat geçirmiş hastalarda, yutma güçlüğü yaşanabilir.
Bu süreçte, bir beslenme tüpü kullanılarak hastanın yeterli besin alması sağlanır. Bu tüp, hastanın ihtiyaçlarına göre burundan (nazogastrik tüp) veya karından (PEG tüpü) yerleştirilebilir.
Beslenme Önerileri
- Yumuşak ve Püre Halindeki Gıdalar: Başlangıçta yumuşak, püre haline getirilmiş veya sıvı gıdalar tercih edilmelidir.
- Küçük Lokmalar: Büyük lokmalar almak yerine, küçük lokmalarla ve yavaş yavaş yemek yenmelidir.
- Sıcak ve Soğuk Gıdalardan Kaçınmak: Çok sıcak veya çok soğuk gıdalar, boğazı tahriş edebilir.
- Asitli ve Baharatlı Gıdalar: Bu tür gıdalar, boğazı tahriş edebileceği için tüketilmemelidir.
- Bol Sıvı Tüketimi: Gün boyunca sık sık ve az miktarda su içilmelidir.
- Vitamin ve Mineral Takviyesi: Kilo kaybı yaşayan hastalarda, doktor tavsiyesi ile vitamin ve mineral takviyesi yapılabilir.
Tat Alma Bozuklukları
Bazı hastalarda, tedavi sonrasında tat alma duyusu azalabilir veya tamamen kaybolabilir. Bu durumda, besinlere farklı tatlar katmak için baharatlar, otlar ve soslar kullanılabilir. Ancak, baharatlı ve asitli gıdalardan kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır.
Diyetisyen Desteği
Gırtlak kanseri hastaları, beslenme konusunda bir diyetisyenden destek almalıdır. Diyetisyen, hastanın özel durumuna göre uygun bir beslenme planı hazırlayabilir ve beslenme ile ilgili sorularını yanıtlayabilir.